Son güncelleme 18 Eylül 2024 - 10:09
08 Şub 2017 Köşe Yazarları, Sürmanşet, Türkiye 0
Sömürü bir alışkanlıktır; bazen pratik, bazen politik.. Ve bu alışkanlık sömüren için de, sömürülen için de geçerlilik arzedebilir. Dahası böyle bir zıtlık düzeni yada eşitsizlik zinciri bulaşıcı hastalık gibi yaygınlık gösterebilir. “Kapitalizmde insan insanı sömürür. Komünizmde bunun tam tersi olur” der John K. Galbraith. Bence Rusya örneklem için biçilmiş kaftan.. Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri geliştirmesi doğru ama bu ilişkinin tarihî bilinç üzerine oturması şart. Yoksa II.Dünya Savaşı sonrasında ABD’yle yaşadığımız yarı akrabalık ilişkisine döner.
Rus devlet geleneği knezlik – çarlık – imparatorluk ve komünizm / bolşeviklik ile kapitalizm / federasyon dönemlerinde aynı parametreleri farklı kisvelerle de olsa işletme başarısı göstermiş bir gelenektir. Aslında Ruslar millet olarak bize benzerler. Hem fizikî olarak hem de sosyolojik olarak.. Rusların milletleşmesinde ve idarî mekanizmalarının gelişmesinde bizim de önemli bir payımız var. Hazar, Kıpçak, Peçenek, Moğol, Tatar, Altınordu gibi bizim organizasyonlarımızla münasebetlerinin hep üzerine bir şeyler koymaları dikkate değer bir özellikleridir. Tarihsel fırsatları değerlendiremeseler ve akış içerisinde doğru hamleleri yapamasalar belki Mordvinler, Udmurtlar yada Baltık milletleri gibi kenar-köşe topluluklardan biri olarak ancak yer tutabileceklerdi tarihte.
Hem kazanımlarını mertebe mertebe sabitlediler hem de tarihin coğrafyayla kesişmesiyle oluşan imkânları hakkıyla değerlendirebildiler. Geldikleri noktada konumlarını korumalarıysa sömürüyü sistematize edebilmeleriyle ilgili bir durum. Hükmetmedeki sabırları, yöresel şartları içselleştirebilmeleri, yenilikler ve yeni düşüncelerden pay çıkarabilmeleri, her toplumun nabzına uygun idare taktiği geliştirebilmeleri, seçtikleri çarların dinlerini – milliyetlerini – hanedanlarını değiştirmelerine mukabil Çarlığı yaşatabilmeleri, sonrasında da Saltanat – Komünal – Demokrasi devirlerinde rejimleri değiştirmelerine karşın yayılma ideolojilerini, devlet ciddiyetlerini ve geleneksel stratejilerini değiştirmemişlerdir.
Güneye inmek, Ortaasya’ya uzanmak, Boğazlar’ı almak ve sıcak denizlere çıkmak, Panislavizm ile Slavları toplamak, Ortodoks dünyayı Moskova çemberine bağlamak, Sovyetler döneminde Varşova Paktı ile dünya üzerindeki küresel hegemonyaya ortak olacak kuşak oluşturmak, ABD’yle rekabeti nükleer silahlara ve uzay çalışmalarına taşımak, demokratik dönemde serbest piyasa ekonomisine rağmen iktisadî bağımsızlığını korumak, devlet bürokrasisi içinden çıkardığı Putin gibi bir liderle yine o emperyal duyguları Abhazya – Osetya ve Kırım, Donetsk – Luhansk örnekleriyle canlı tutmak, ekopolitik yönetsellik alanında ilmî yöntemler geliştirmek, Kiril alfabesiyle farklı bir kültürel sömürü alanı açmak, guberniya-oblast-kray-okrug-rayon gibi yeni idarî tabirler geliştirmek gibi bir zengin deneyimleme okyanusları vardır.
Türk konar-göçerliğinin sona erdirilmesi, ticarî meta ve mekanizmaların değiştirilmesi, kültürel asimilasyon, Rusçanın sistemli bir şekilde Asya’ya nüfuzu, vergi baskısı, Rublenin geçerliliği, Kozakların baş eğmeyen topluluklar üzerinde kırbaç görevi, milletlerin birbirine düşürülmesi ve etnik kimliklerin yada coğrafî adların milletleştirilmesi, ihtilafların canlı tutulması ve buna mebni sınır çizimi, lükse ve gösterişe alıştırma, içkiye ve tembelliğe müptela kılma, Hıristiyanlığı yayma, sert cezalandırma, güç göstererek bastırma, kırım ve göç ettirme, askerî potansiyelinden istifade etme, demiryollarıyla bloke etme, hanlık – beylik kavgalarını körükleme, Türk tipolojisini teknik olarak çözümleme, iklim değiştirme, gölleri ve nehirleri kurutma, tefecilikle köleleştirme gibi farklı zamanlarda farklı sömürü taktikleri izleyen Rusya muhataplarını mecburî istikamete zorlayan bir tarzda icraat yapmaktadır.
Türkiye’nin acil esnaf reformuna ihtiyacı var Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları […]
“Eskişehir gazeteleri 07.12.2015 tarihinde şu başlıkla çıkmıştı: Eskişehir Valisi Sayın Güngör Azim TUNA İhtiyaç Sahiplerine Yardım Eden Tülomsaş emeklisi […]
Gergerlioğlu, Kocaeli’nin tüm sorunlarını titizlikle inceliyor DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Kocaeli’nin sorunlarını […]
Prof. Dr. Ata Atun Dizi ve film Platformu Netflix, senaryonun içeriğini araştırmadan belli ki Yunan ve Rum propagandasına alet […]
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, şehitlerini anma yıl dönümü töreninde, yine, 2. Dünya Savaşı’ndaki (1 Eylül 1939) Nazi Almanya’sının ülkesini işgali […]
Türkiye OECD ülkeleri arasında haftada en az bir kez parası olmadığı için yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...01 Eyl 2024 0
Türkiye OECD ülkeleri arasında haftada en az bir kez parası olmadığı için yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke […]